Hz. Ali Sözleri
Ayıbın büyüğü, aynı sende varken başkasını ayıplamandır. 18675
Hz. Ali | kusur | ayıp | ayıplamak |
İnsanların en kötüsü, iyiliği kötülükle karşılayan ve insanların en iyisi, kötülüğe karşı iyilik yapandır. 18552
Hz. Ali | insanlar | iyi | kötü | iyilik | kötülük |
Hiç kimse, diğer bir kimsenin kulu değildir. 18518
Hz. Ali | kul | köle |
Çok konuşmayın, herkesin gözünden düşersiniz. 18152
Hz. Ali | çok konuşmak |
Seni inciten kimse özür dilerse, kabul et, kin tutma. 17784
Hz. Ali | özür dilemek | affetmek |
Kadınların en hayırlısı, kocasına muhabbet gösterendir. 17516
Hz. Ali | kadınlar | muhabbet | karı koca |
Peygamber efendimizin kefene sarılıp gömülmesinden sonra, başkalarının ölümü ve gömülmesinden daha doğal ne olabilir. 17385
Hz. Ali | kefen | ölüm | peygamber |
Mertlik, kişinin sözünün eri olmasından ve komşularını korumasından başka nedir? 17328
Hz. Ali | mertlik | sözünde durmak | komşuluk |
Sen kendini küçücük et kemik sanırsın. Oysa sende alem-i ekber gizlidir. 17319
Hz. Ali | insan |
Bir şey feda edilmeden, hiçbir şey kazanılmaz. 17106
Hz. Ali | fedakârlık | kazanmak |
En tatlı geçim, kanaatkâr olmaktır. 16835
Hz. Ali | kanaat | yetinmek | kanaatkâr |
Azla kanaat, çokla sahavet göster. 16832
Hz. Ali | kanaat | yetinmek | cömertlik |
İnsanların kıymeti, yaptığı iyilikle ölçülür. 16345
Hz. Ali | insanlar | iyilik | iyilik yapmak |
Rabbimi, isteklerimin olmaması ile bildim. 16136
Hz. Ali | istek | bilmek |
İlacın sendedir de farkında olmazsın. Derdin sendendir fakat ki görmezsin. Sanırsın ki, sen sade küçük bir cisimsin, oysa sende dürülmüş en büyük alem. 15874
Hz. Ali | insan |
Her şeyin zekatı vardır; bedenin zekatı da oruçtur. 15459
Hz. Ali | zekat | oruç | ibadet |
Hiddetini su gibi iç. Çünkü sonu bakımından ondan tatlı bir yudum su göremezsin. 14942
Hz. Ali | hiddet | öfke | kızgınlık |
Kişinin hayâsı perdesidir. 14498
Hz. Ali | hayâ |
Hayâ duygusu kaybolan kimsenin, kalbi ölür. 14496
Hz. Ali | hayâ |
Halk içinde en erdemlisi, yalnız kendi ayıbını arayan ve bu yüzden başkalarının ayıbını aramaya imkân bulamayan kimsedir. 14223
Hz. Ali | ayıp | erdemli |
Haksızlıklara baş kaldırmayanlar, onlardan gelecek her kötülüğe katlanmalıdırlar. 14202
Hz. Ali | haksızlık | isyan |
Haksızlık önünde eğilmeyiniz. Çünkü, hakkınızla beraber şerefinizi de kaybedersiniz. 14198
Hz. Ali | haksızlık | şeref | haysiyet |
Az ateş çok odunu yaktığı gibi, az hak da çok ameli yok eder. 14154
Hz. Ali | hak | amel |
Haddini bilene kimse hakaret edemez. 14148
Hz. Ali | haddini bilmek | hakaret |
Haddini bilen kimse, helak olmaz. 14147
Hz. Ali | haddini bilmek | helak olmak |
Tekrar tekrar özür dilemek, kabahati hatırlatır. 13403
Hz. Ali | özür dilemek |